"Zihin hiçbir şekilde zarar görmemiş, algılama olağanüstü güçlenmiştir, ancak irade daha kötüye doğru derin bir değişim geçirmiştir. Meskalin kullanan kişi herhangi bir şey yapmak için hiçbir neden görmez ve normal zamanlarda onun harekete geçmesini sağlayacak nedenlerden çoğuna karşı derin bir ilgisizlik duyar. Onun bu tür şeylerle canı sıkılmaz, zira bunun için iyi bir nedeni vardır; çünkü düşüneceği daha iyi şeyler vardır." (İmge Kitabevi 2009, s. 21).
Huxley, Güneybatı Amerika ile Meksika yerlilerinin "bir tanrıymış gibi saygı gösterdikleri" (s. 7) peyote adlı bitkinin etkin maddesi olan meskalini bir miktar su ile karıştırıp içmesi sonucunda yaşadığı içsel deneyimlerden birini bu şekilde tarif ediyor. Özetle: algının güçlenmesi ve iradenin zayıflaması... Daha tam bir ifadeyle: algının güçlenmesi dolayısıyla iradenin zayıflaması. Meskalin alımı, Huxley'in tarifine göre, algı kapılarımıza vurulmuş olan kilitleri kırarak anlık içsel deneyimlerimizin o denli zenginleşmesine sebep oluyor ki gündelik yaşamın sıradan gereklilikleri daha önceden sahip oldukları önemi yitiriyorlar. Bu anlam yitimi ya da değersizleşme neticesinde gerçekleşen durum ise sıradan gerekliliklere uygun şekilde hareket etmeye dönük irade kaybi...
* Not: Peyote, Beyoğlu'nda sevdiğim cafe-bar mekanlarından biridir. Kelime anlamının "bir tür halüsinojen bitki olduğu" gerçeği ise benim için yeni bir buluş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder